Türkiye’de Gençlerin Eylemselliği: 19 Mart Eylemleri
Bu rapor, 19 Mart 2025 tarihinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının ardından Türkiye’nin farklı üniversitelerinden gençlerin öncülüğünde başlayan protesto dalgasını ve bu sürece katılan gençlerin eylemsellik dinamiklerini derinlemesine incelemektedir. Araştırma, İstanbul ve Ankara’da eylemlere katılmış 20 üniversite öğrencisiyle yapılan nitel görüşmelere dayanmaktadır. Raporun temel amacı, gençlerin bu protestolara neden ve nasıl katıldıklarını anlamak, onların duygusal, politik ve sosyal motivasyonlarını analiz etmek, karşılaştıkları yapısal engelleri tartışmak ve bu eylemlilik deneyiminin genç bireyler üzerindeki etkilerini ortaya koymaktır. Bu çerçevede gençlerin kişisel arka planları, politik tutumları, risk algıları ve toplumsal konumlanışları hem kuramsal hem de ampirik olarak değerlendirilmiştir.
19 Mart sürecine giden yolda gençlerin yaşadığı güvencesizlik, barınma krizi, üniversite özerkliğinin aşınması, ifade özgürlüğüne yönelik baskılar ve sivil toplum alanındaki daralma, eylemlilik için birikimli bir zemin oluşturmuştur. Gençler, yıllardır biriken yapısal sorunların yanı sıra toplumsal dışlanmışlık hissiyle birleşen adaletsizlik duygusu sonucunda, kolektif bir tepki olarak sokakta görünür hale gelmiştir. Raporun bulguları, gençlerin eylemlere katılımını belirleyen faktörlerin yalnızca siyasi ya da rasyonel tercihlerle sınırlı olmadığını; aynı zamanda öfke, korku, umut ve adalet arayışı gibi duygusal motivasyonların da belirleyici olduğunu ortaya koymaktadır. Ayrıca gençlerin örgütlenme biçimlerinin klasik hiyerarşik yapılar yerine dijital ağlar ve yatay dayanışma pratikleri üzerinden şekillendiği gözlemlenmiştir.
Elde edilen veriler, gençlerin siyasete ilgisiz ya da apolitik olduğu yönündeki yaygın klişeleri boşa çıkaran bir tablo sunmaktadır. Katılımcıların çoğu, sistemin mevcut işleyişine yönelik eleştirilerini sadece bireysel düzeyde değil, kolektif bir direniş biçiminde ifade etmeyi tercih etmiş; bu süreçte yalnızlık hissinden çıkıp aidiyet ve güçlenme duygularını yeniden inşa etmiştir. Bu yönüyle 19 Mart eylemleri, yalnızca güncel bir protesto dalgası değil, aynı zamanda Türkiye’de gençliğin siyasal özneleşme sürecine dair önemli ipuçları sunan tarihsel bir dönüm noktası olarak değerlendirilebilir. Rapor, gençlerin bu süreçte geliştirdiği katılım biçimlerinin, Türkiye’de demokrasi, ifade özgürlüğü ve sosyal adalet mücadeleleri açısından nasıl bir potansiyel taşıdığını göstermeyi amaçlamaktadır.